Aslında uzun süredir beyaz perdede görmeyi unuttuğumuz bir gerçeği anlatıyor bize "Benim Adım Khan" filmi. Bilim - kurgu, romantik komedi derken aslında çok önemli olan ancak pek de üzerinde durulmayan sosyal mesaj veren anlamlı filmler giderek azalmakta. "Benim Adım Khan" filmi bu gerçeği tekrar hatırlamanıza ve aslında film sektörünün düzgün kullanılması neticesinde ne kadar büyük etkiler oluşturabileceği gerçeğini anlatıyor adeta.
"Benim adım Khan ve ben terörist değilim" cümlesiyle başlıyor filmde her şey. Sevdiği insandan işlemediği bir suç yüzünden uzak kalmanın acısını yüreğinde taşıyan Rizwan Khan asperger sendromlu bir hastadır. Bu gencin başından geçen acı ve duygusal bir hikayeyi konu alan film yakın tarihteki ikiz kule saldırısı sonucunda Amerika toplumunun müslüman vatandaşlarına olan bakış açısının nasıl değiştiğini çok güzel ve duygulu bir şekilde gösteriyor.Olaylara farklı bakış açılarından yaklaşarak hem müslüman hem de hristiyan vatandaşları içinde barındıran Amerika'nın gündelik yaşamdaki gerçeklerini üst düzey bir performansla anlatan film aynı zamanda akıllara kazınacak repliklerle izleyicilerine çok anlamlı mesajlar vermeyi ihmal etmiyor.
Annesinin vefası üzerine Amerika'ya taşınıp abisinin çalıştığı firmada işe başlayan Rizwan Khan güzellik ürünleri satarken tesadüfen tanıştığı Mandira'ya ilk görüşte aşık olur. Onun gözlerinin büyüsüne ve çocuksu tavırlarındaki sadeliğe kendini kısa sürede kaptıran Khan artık hayata adeta yeniden başlayacaktır. Sonradan Mandira'nın dul ve bir çocuğu olduğunu öğrenen Khan onu kendisiyle evlendirmeye ikna ederek oğlu Samir'e de sahip çıkacak ve aynı zamanda onun oyun arkadaşı olacaktır. Tüm dileklerine kavuşan ve çok sevdiği kadınla birlikte olarak güzel bir hayat yaşayan Rizwan Khan'ın hayatı bir gün terörist saldırıyla alt üst olur.
Artık her şey çok farklıdır onun için. Mandira ile kurduğu güzellik salonu Müslüman olduğu gerekçesiyle müşteri kaybı yaşayacak, çok sevdiği oğlu Samir Müslüman bir babası olduğu gerekçesiyle öldürülecek ve uğrunda dünyaları verebileceği kadın Mandira onu terk edecektir. Bütün bunlarla tek başına mücadele etmek zorunda olan asperger sendromlu Rizwan Khan artık daha zor bir hayata sahip olacaktır. El Kaide mensubu şüphesi ile hapse atılıp işkence görecek suçsuz olmasına rağmen sorgu odalarında ifade verdirilmek zorunda bırakılacaktır. Ancak onun istediği tek şey vardır. Çok sevdiği eşi Mandira'ya söz verdiği gibi Amerika başkanına ve tüm dünyaya "Benim adım Khan ve ben terörist değilim." diyebilmektir.
Bollywood sinema sektörünün en önemli ve bilinen filmlerinden biri olan "My Name is Khan" ABD'de ikiz kule saldırısı sonrası bir Müslümanın hayatının nasıl karardığını ve bütün bunlara, baskılara ve terk edilmelere rağmen yılmadan ayakta kalabilen ve her şeyi insanlık, iyilik adına yapan Rizwan Khan'ın duygu dolu yaşamını anlatıyor. Hint sinemasının en ünlü aktörlerinden King khan lakaplı Shahrukh Khan bu filmi ile ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyaya oyunculuk adında kendini kanıtlayabiliyor. Tek bir duyguyu değil pek çok dersi ve konuyu izleyicilerine aşılamayı başaran bu filmi izlemediyseniz kesinlikle en kısa sürede izlemelisiniz.
Yorum Gönder