Bollywood filmleri şarkılı danslı yapısıyla dünyanın pek çok ülkesindeki sinema anlayışından farklı bir yapıya sahiptir. Bu yapıya uzak olan ülkeler genellikle Hint sinemasına ön yargıyla yaklaşmaktadır. Bu ön yargı da sinema severler arasında Hint sinemasının tanınmasına engel olmaktadır.
Bununla beraber aynı zamanda kendini yeni yeni dünya sinemasına kanıtlamaya başlayan Hint sineması, Orta Doğu ve Asya ülkelerinde oldukça popüler olsa da Avrupa ve Amerika ülkeleri tarafından hala yabancı ve uzak kalınan bir film sektörüdür. Bu durumun en önemli sebebi tanıtım yetersizliğidir.
Aamir Khan, Shahrukh Khan, Salman Khan ve Hrithik Roshan gibi aktörler sayesinde yavaş yavaş dünya sinemalarıyla yarışır derecede filmler ortaya koyan ve kendini kanıtlamaya başlayan Hint sineması bu başarıya paralel olarak ülkemiz de dahil olmak üzere artık pek çok Avrupa ve Amerika ülkesine de hitap edebiliyor. Bu durumun en bariz göstergesi Geçtiğimiz aylarda gecikmeli de olsa ülkemizde gösterime giren "Aşk Treni" ve "Dhoom 3" filmleridir.
Aslında yıllar önce Hint sinemasıyla tanışan Türk seyircisi Avare isimli filmi 6 yıl gösterimde tutarak bu filme büyük ilgi göstermişti. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada büyük yankı uyandıran 1951 yapımlı Avare filmi nin baş rolünü bugün Bollywood film endüstrisinde önemli bir aktör olan Ranbir Kapoor'un dedesi Raj Kapoor üstlenmişti.
Avare filminden sonra uzun bir müddet Hint sinemasına yeniden yabancılaşan Türk seyircisi kendi sinemasındaki Kadir İnanır, Türkan Şoray, Kemal Sunal, Şener Şen, Münir Özkul, Adile Naşit gibi son derece başarılı oyuncuları bulduğu için uzun ve kısa vadede Hint sineması yerine Yeşil Çam'a ilgi göstermeye başlamıştı. Yıllar sonra başarılı oyuncuların Yeşil Çam'a veda etmesi ve Film geleneği yerine ülkemizde dizi sektörüne önem verilmesi Hint sinemasına olan ilgiyi yeniden arttırmıştır.